HANBELİ
MEZHEBİ
İmam Ahmed
bin Hanbeli aslen Mervez'lidir.
Hicretin
164 S(m. 780) tarihinde Bağdat'ta doğdu. 241 h. (m. 855) tarihinde 77
yaşında orada vefat etti.
Küçük
yaştayken ilim tahsili için Hicaz, Şam, Basra, Yemen, Cezire, Mekke ve
Medine'ye gitti. O zamanın en büyük müderrisleriyle görüşüp onlardan ders aldı.
Bağdat'ta
ikamet ettiği zaman İmam Şafii'den ders alarak ondan ayrılmadı.
Müsned-i
Kebir onun kitabıdır.
Ahmed bin
Hanbel Halife Mütevekkil zamanında itibar ve ikrama mazhar olmuş, Halife
Mu'tasım zamanında ise çeşitli işkencelere uğramıştır. Ne ikram ve iltifata
mazhariyet, ne de işkence Ahmed bin Hanbel'in çizgisini değiştirememiştir.
Ahmed ibnu
Hanbel'in yetiştirdi i talebelerin başında kendi o lu Abdullah gelir. Abdullah
aynı zamanda aşa ıda ayrıntılı olarak üzerinde duraca ımız Müsned'in ravisidir.
Bir di er o lu Salih de İmam İbnu Hanbel'in yetiştirdi i talebelerinin başında
gelir. Bu iki o lunun yanı sıra birçok ö renci yetiştirmiştir. Ondan ilim ö
renen veya hadis nakleden ilim erbabının başta gelenleri ise şunlardır: Buhari,
Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai, Yahya ibnu Muin, Ali ibnu Medini, Ebu Zur'a
er-Razi, Ebu Hatim er-Razi.
Verdiği
fetvaların yazılıp nakledilmesini menederdi. Ona göre yazılması gereken ilim,
ancak Kitap ve Sünnet'ten ibaret idi. Ahmed b. Hanbel'in görüşü bu olmakla
birlikte öğrencileri kendisinden ciltler dolusu kitaplar rivayet etmişlerdir
Dört mezhep
imamı içinde usul ve fetvalarını yazmaktan en çok çekinen zât Ahmed b.
Hanbel'dir. O, daha çok hadisleri toplayıp tasnif etmeyi gaye edinmiştir. Şâfiî
gibi O da senedi sahih olunca başka hiçbir şart ileri sürmeksizin haber-i
vâhidle amel eden hadis ehli müctehidlerindendir. Ebû Hanîfe ise bu konuda
râvinin güvenilir (sika) ve adaletli olması yanında rivayet ettiği şeye aykırı
bir amelde bulunmamasını şart koşar. Sahabe adı zikredilmeyen "mürsel
hadis"i, Ahmed b. Hanbel zayıf sayar ve konu ile ilgili başka bir hadis
bulunmazsa, yani zarûret karşısında kalırsa bunu delil. olarak kabul ederdi
Hanbelîlerin
çokça kullandığı başka bir metot "istishâb" adını alır. Bu manası
sabit olan bir hükmün, onu değiştiren bir delil bulununcaya kadar devam
etmesidir. Onların istishâb metoduna göre verdikleri ban fetvalar şunlardır:
a)
Yasaklandığına dair bir delil bulununcaya kadar eşyada aslolan mübahlıktır.
b) Pis
olduğunu gösteren bir delil bulununcaya kadar suda aslolan temizliktir.
c) Eşini
boşayan bir koca, daha sonra bir defa mı yoksa üç talakla mı boşadığında şüphe
etse, bir talakla boşadığı esası kabul edilir. Çünkü tek talakla boşama
kesindir.
İmam Ahmed
b. Hanbel, 241/855 yılında Bağdat'ta vefat ettiğinde cenazesine on binlerce
kişi katılmış, namazı Cuma günü kılınmıştır. Türbesi VII. asırda Dicle nehrinin
taşmasında sulara kapılıp kaybolmuştur.
Hakkında
söylenenler:
İmam Şafii
onun hakkında şöyle demiştir:
"Bağdat'tan çıktığım zaman Bağdat'ta Ahmed bin Hanbel'den daha mütteki,
zahid, vera sahibi ve büyük alim hiç kimseyi orada bırakmadım."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder